Bence bir insan ne kadar kör olursa olsun dimdik kafasını
çarpacağı duvara çarpmamak için ellerini kullanmalıdır. Yani demek istediğim
ağır olabilir ama sen nasıl istersen öyle anla: Bir insan bir düşünceye ne
kadar bağlı olursa olsun karşısındakinin de bir insan olduğunu unutacak kadar
görgüsüz konuşmamalıdır. Kısacası açık sözlülük te bir yere kadar.
En ilginç gerçek ne biliyor musun? Hepimiz görgüsüz birer
bedene hapsolmuş sonsuzluğu arayan koskoca ruhlarız. Görgüsüz bedenimizi hiç
sevmeyiz çünkü hep ruhumuza zarar veren istekler içerisindedir. Zamanla
görgüsüz bedenimiz modernleşir, ne kadar aciz olduğunu anlar ve ruhun
isteklerini yerine getirmeye çalışır fakat bilmez ki ruhun tek isteği
sonsuzluğa yolculuktur. Öğrenebilir bunu öyle ya da böyle. Diyelim ki öğrendi
nasıl göndersin ruhunu hiç bilmediği bir yere? Çaresiz yaşar ve zorla yaşadığı hayatı
hatırladıkça sonsuz bir azap duyar.
sabrilla llamar
